Sayfalar

Bu Blogda Ara

22 Nisan 2010 Perşembe

Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar

"Benim çoçukluğumun belli başlı imtiyazı hürriyetti.
.....

Kısa ömrümde yedi sekiz defa memleketimize geldiğini işittim. Evet, bir
kere bile kimse bana gittiğini söylemediği halde, yedi sekiz defa geldi;
ve o geldi diye biz sevincimizden , davul zurna, sokaklara fırladık.
Nereden gelir ? Nasıl birdenbire gider? Veren mi tekrar elimizden
alır ? Yoksa biz mi birdenbire bıkar, 'Buyrunuz efendim bendeniz artık
hevesimi aldım. Sizin olsun belki bir işinize yarar!' diye hediye mi
ederiz ? Yoksa masallarda, duvar diplerinde birdenbire parlayan, fakat
yanına yaklaşıp avuçlayınca gene birdenbire kömür veya toprak yığını
haline giren o büyülü hazinelere mi benzer ? Bir türlü anlayamadım.
Nihayaet şu kanaata vardım ki, ona hiç kimsenin ihtiyacı yoktur.
Hürriyet aşkı, -haydi Halit Ayarcı'nın sevdiği kelime ile söyleyeyim,
nasıl olsa beni artık ayıplayamaz, kendine ait bir lugatı kullandığım
için benimle alay edemez!- bir nevi snobizmden başka birşey değilidr.
Hakikaten muhtaç olsaydık, hakikaten sevseydik, o sık sık gelişlerinden
birinde adamakıllı yakalar,bir daha gözümüzün önünden ,dizimizin
dibinden ayırmazdık. Ne gezer? daha geldiğinin ertesi günü ortada
yoktur. Ve işin garibi bizde yokluğuna pek çabuk alışıyoruz. Kıraat
kitaplarında birkaç manzume, resmi yazılarda adının anılması kafi
geliyor."

Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder